İYİ BİR İNSAN OLMAK, ÇOCUĞUNUN BAHÇESİNE DİKTİĞİN BİR AĞAÇ MIDIR? MUTLUSON DEDİKLERİ, YAŞARKEN GÖRMESEK DE, DİKTİĞİMİZ O AĞACIN BİZDENSONRAKİLERE KALAN MEYVESİ Mİ? Bir zamanlar, bir ülkenin en güzel denizine bakan bir evde üç kız kardeş yaşardı. İsimleri Türkan, Dönüş ve Derya idi. Babaları Sadık Bey ve anneleri Nesrin Hanım'la birlikte geceleri kucak kucağa oturur, gelecekte onları bekleyen şahane yılların hayallerini kurarlardı.Türkan, Dönüş ve Derya'nın, Ayvalık'ın çam kokulu sokaklarında geçen masal gibi çocukluğu, onları yetişkin dünyasının acımasızlığına hazırlamamıştı belki. Hiçbir hayatın, hiçbir seçimin göründüğü kadar kolay olmadığını, bazen en büyük, en akla gelmeyecek sırların en güvendiklerimizin kalbinde saklandığını, en korkulacak hastalıkların gün gelip geçmişi derleyip toplayabileceğini anlamak zaman istiyordu.Ve zamanın ilaç olmadığı bir yara var mıydı dünyada?Ayvalık'ın denize uzanan taş sokaklarından, nice yaşamlar görüp geçirmiş zeytin ağaçlarından, hayatın kaynağından akan suyundan, eski evlerinden doğmuş bir aile hikayesi Üç Kız Kardeş. Bir mutsuzluk hikayesi değil; neşeli günleri yad ede ede iyiliğe dönüşün hikayesi. İyileşmenin yolculuğu.
Iclal Aydin Knihy
Táto autorka sa ponorila do sveta písania a divadla už od mladosti, čo ju neskôr viedlo k úspešnej kariére v médiách. Jej diela často skúmajú ľudské vzťahy a emócie s hlbokým pochopením. Prostredníctvom svojich textov zdieľa intímne postrehy o živote a láske. Jej schopnosť zachytiť zložitosť ľudskej skúsenosti rezonuje s mnohými čitateľmi.






Bir Cihan Kafes
- 340 stránok
- 12 hodin čítania
Zorba, itaatkârın üzüntüsüyle beslenir... "Sevgin direğimiz, üzerimize saldığın korku çatımız olmuş meğer. Mutsuzluğumuzdan örülü bir devlet yaratmışsın hepimize. Sen en çok beni severdin ya. En çok beni köle yapmışsın kendine." Samire, Yaşar, Lorin. Birbirlerinin gölgesinde saklanan, birbirlerinin masalını yazan üç küskün kadın. Yaraları doğuştan, lanetleri miras... Yalnızlığın kuyusunun başından ayrılmadan, kederlerinin yankısını dinlediler. Her masalın sonu gece değildi elbet. Üç, ikiden ve dahi birden iyiydi. Ve her yanlışın doğrusu kendi içinde gizliydi. Kanadı kırık üç kadın, ödedikleri ağır bedellerin karşılığını, içinde çırpınıp durdukları, kapısı açık olsa da çıkıp gidemedikleri gölge kafeslerinde bekledi. İhtiyaç duydukları inanç, temize çekecekleri geçmişte saklıydı.
Her şeye güldüğümüz mutlu yıllardı. Biz çocuktuk, anne babalarımız da gençti. Başkaları yaşlanır, başkaları eksilir sanırdık. Biz değil, başkaları… Salkım Sokak ve “bizimkiler” dokunsam canlanacak bir fotoğraf gibi…Kalabalık göçmen ailelerin iç içe yaşadığı, küçücük evlere dünyanın en bereketli sofralarının sığdığı; tertemiz, umutlu, erkenci insanların birbiriyle derdini ve ekmeğini paylaştığı, İzmir’de gizlenmiş bir harikalar dünyasıydı sanki o sokak. Solmayan renkleri, çiçekleri, coşkusu, bulaşıcı neşesi, Boşnak halayları, İzmir zeybekleri, Rumeli türküleri, şenlikli kutlamaları ile geldikleri yeri yuvaya dönüştüren insanların inancıyla kurulan bu dünya büyüttü bizi.Eksik yapbozumun tüm parçalarını saklayan, yetişkinliğimize liman olan bu sokağın hikâyesine gidenler, kalanlar, yaşananlar, hatıralar da dâhildi ve hepsi anlatılmalıydı… Çünkü ben bir mahalle çocuğuyum, bilek-yürek gücüne ve kahramanların “geçmiş” değil “geniş” zamanlarda yaşadığına inanırım.
Yaz Bitmesin
- 180 stránok
- 7 hodin čítania
DÜŞÜNMEK İLE SUSKUNLUK ARASINDAKİ ORTA ODADA, BİTMEYEN YAZLAR DÜŞLEYENLER İÇİN. "Sanki hiç vedalaşmamışım herhangi biriyle.Sanki artık hiç özlemiyorum. Kimseyi.Yazlıklardan ayrılanlar, güneşten solmuştişörtlerinin omzunda getirirdiküçük yaz aşklarının ayrılığını. Mektuplarla, arada bir güçlükle açılan telefonlarlayaşatılırdı biraz daha yaz aşkı. Yaz bitimi, yirmili yaşlarım başlayana dek dahaderin acıtırdı kalbimi ve o zamanlar daha çabukonarabilirdi kalbim kendini. Bir ayrılığın, uzunbir yola çıkmanın, bir şehre son kez bakmanınburukluğu ile baş etmeyi öğrendim sonunda..."
Söylenmemis Sözler
- 416 stránok
- 15 hodin čítania
Bir zamanlar, bir ülkenin en güzel denizine bakan bir evde üç kız kardeş yaşardı. İsimleri Türkn, Dönüş ve Derya idi. Babaları Sadık Bey ve anneleri Nesrin Hanım’la birlikte geceleri kucak kucağa oturur, gelecekte onları bekleyen şahane yılların hayallerini kurarlardı. Türkn, Dönüş ve Derya’nın, Ayvalık’ın çam kokulu sokaklarında geçen masal gibi çocukluğu, onları yetişkin dünyasının acımasızlığına hazırlamamıştı belki. Hiçbir hayatın, hiçbir seçimin göründüğü kadar kolay olmadığını, bazen en büyük, en akla gelmeyecek sırların en güvendiklerimizin kalbinde saklandığını, en korkulacak hastalıkların gün gelip geçmişi derleyip toplayabileceğini anlamak zaman istiyordu. Ve zamanın ilaç olmadığı bir yara var mıydı dünyada? Ayvalık’ın denize uzanan taş sokaklarından, nice yaşamlar görüp geçirmiş zeytin ağaçlarından, hayatın kaynağından akan suyundan, eski evlerinden doğmuş bir aile hikyesi Üç Kız Kardeş. Bir mutsuzluk hikyesi değil; neşeli günleri yd ede ede iyiliğe dönüşün hikyesi. İyileşmenin yolculuğu…
İNSAN BİR HİKAYEYE KENDİNİ KAPTIRDIĞINDA, BİR BAKIYOR Kİ KARŞISINDAKİNİ ANLAMAYA BAŞLAMIŞ."Nedenini bilmeden peşine düştüğümüz duyguların, izini sürdüğümüz tutkuların, hapishanemiz olan korkuların bize bizden önceki nesilden kaldığına kanaat getirdim. Unutmamak, hatırlamak, birbirini tamamlamak için aslında." Diken kelebeklerinin göçü altı nesil sürüyorsa ve nesiller birbirinde devam ediyorsa, dağın bu yanıyla öbür yanını, denizin bu ucuyla öteki ucunu, bir kıtanın başlangıcıyla bitimini aynı anda görebilen hangi nesildir? Kapalı bir kapının iki tarafında iki insan duruyor. Rüçhan ve Nesrin. Türkan ve Mine. Kartal ve Somer. Peki, bir sonraki nesilden Defne ve Somer'in öteki kızı Kiraz kendi aralarındaki kapıyı aralarsa, diğer kapalı kapılara ne olur? Dün, bugün ve yarın, bir neslin yolunda kesiştiğinde hikayeler nasıl değişir? Belki de, Kiraz'ın Defne'ye söylediği gibi bir aynaya tutulur bütün "Büyürken, genç kız olurken fark ettim ki, benim annem de sen ve senin annen için öteki kadın. Annelerimize yaşatılan reddedilişin iki ucuyduk seninle. Rüçhan Hanım'ın ölüme giderken hüzünle baktığı bir aynayız biz. Birimiz aynanın sırrı, diğerimiz camıyız." Üç kız kardeş Türkan, Dönüş ve Derya'nın hikayesi, Ayvalık'ta kaldığı yerden, bağımsız kurgusu ve tanıdık karakterleriyle devam ediyor.
Gördügüme Sevindim
- 150 stránok
- 6 hodin čítania
Gecmisin tozunu alirken, kaybettigini sandigi bir seyi bulmanin sevincini yasayanlar icin."Beklemedigim anda karsima cikan ayriliklari, Aniden bastiran kisi, Aynaya her baktigimda degisen kadini, Mevsimler icinde mutlaka bir sevinc getiren yazi, Gulunce yuzleri bayram yeri olanlari, Gececek diyerek yaraya ufleyenleri, Okudugunu anlayanlari, Anlayip da susanlari, Cesur olanlari. Yeniden baslayanlari, Geride kalanlari Ve Hayatin mutlak coskusunu, Sizi, Seni, Her seye ragmen Gordugume sevindim! (Tanitim Bulteninden)Sayfa Sayisi: 150Baski Yili: 2013Dili: TurkceYayinevi: Artemis Yayinlari
Unutursun
- 424 stránok
- 15 hodin čítania
