Bookbot

Ahmet Ümit

    30. september 1960

    Ahmet Ümit je jedným z najznámejších súčasných tureckých autorov, obzvlášť preslávený svojim majstrovstvom v žánri detektívky. Vo svojich bestsellerových románoch a poviedkach sa ponára do psychiky svojich dobre vykreslených postáv, pričom utkáva pútavé príbehy o vraždách a politických intrígach. Ümit čerpá z jedinečného politického a historického pozadia svojej rodnej krajiny, aby vytvoril diela, ktoré odrážajú jeho hlboké pochopenie tureckej spoločnosti. Jeho tvorba sa vyznačuje napínavým dejom a prenikavým pohľadom na ľudskú povahu.

    Ahmet Ümit
    Farewell, My Beautiful Homeland
    The Dervish gate
    Patasana
    When pera trees whisper
    50 Finds From Kent
    A memento for Istanbul
    • 2024

      Ein atemberaubender Krimi zwischen Berlin und Anatolien, der Archäologie und Mythologie verbindet. Ahmet Ümit haucht mit seinem gefeierten neuen Roman den alten Mythen im Schatten des Zeusaltars und des Pergamontempels neues Leben ein und zeigt uns, dass die Natur des Verbrechens über Zeitalter und Kulturen hinweg beinahe unveränderlich zu sein scheint. Yıldız Karasu, Hauptkommissarin der Berliner Polizei, und ihr Stellvertreter Tobias Becker müssen einen rätselhaften Serienmord im Berliner Pergamonmuseum aufklären und stoßen bei ihren Ermittlungen auf uralte Geheimnisse, die das Leben von zahlreichen Menschen zerstören können. Ein kriminologisches Abenteuer, das sich von den Straßen Berlins bis nach Bergama in Anatolien erstreckt. Als sich dann auch noch eine längst vergessen geglaubte Figur zu Wort meldet, steigt nicht nur bei den beiden Ermittlern die Spannung.

      Das Land der verlorenen Götter
    • 2022

      Bir Ask Masali

      • 256 stránok
      • 9 hodin čítania

      ÖZGÜRLÜK YOKSA AŞK DA YOKTURAsla sevdiğin insanın gardiyanı olma…Bir varmış bir yokmuş, dünyada acayiplikler çokmuş. Bir gece beş farklı ülkede, beş prens aynı rüyayı görmüşler: Bir genç kız, kadim bir kentin alacakaranlık sokaklarında ışıktan bir güzellik halinde dolaşıyormuş. İşte o kızı gördükten sonra, artık ne eski hayatları kalmış ne de eski hakikatleri.Ahmet Ümit’ten insanlığın en yüce duygusu olan aşkın doğasına dair bir hikâyat.“Bir Aşk Masalı”, beş prensin sevda uğruna revan oldukları bir yol ve hal macerası. Kaf Dağı’ndan ıssız çöllere, ücra hanlardan savaşçı kabilelerin çadırlarına, devlerden denizkızlarına, balinalardan devasa yılanlara, cümle tabiatın ve mahlukatın geçiş yaptığı bir hayal perdesi.“Yolculukların en çilelisi aşk için yapılandır. Ve zorluk ne kadar artarsa aşk o kadar kıymete biner, o kadar anlam kazanır, o kadar vazgeçilmez bir hal alır…”

      Bir Ask Masali
    • 2021

      50 Finds From Kent

      • 96 stránok
      • 4 hodiny čítania

      A range of fascinating archaeological finds from the portable antiquities scheme, this time in Kent.

      50 Finds From Kent
    • 2021

      Tanrılar kurban istediğinde, seçilecek birileri hep vardır ... Berlin Emniyet Müdürlüğüʼnün cevval başkomiseri Yıldız Karasu ve yardımcısı Tobias Becker, göçmenlerin, işgal velerinin ve sokak sanatçılarının renklendirdiği Berlin sokaklarından Bergamaʼya uzanan bir macerada, hayatı ve insanları yok etmeye muktedir sırların peşinde bir dizi cinayeti çözmeye çalışıyor. Soruşturmanın Türkiye ayağında sürpriz bir ismin olaya dahil olmasıyla heyecanın dozu gitgide artıyor.

      Kayip Tanrilar Ülkesi
    • 2019

      Farewell, My Beautiful Homeland

      • 640 stránok
      • 23 hodin čítania

      Set against the backdrop of the impending First World War, the narrative follows a man from Salonika grappling with a profound dilemma. As the Ottoman Empire teeters on the brink of collapse, he must navigate the conflicting loyalties between his passionate love for a woman and his deep attachment to his homeland. The story explores themes of love, sacrifice, and national identity during a tumultuous historical period.

      Farewell, My Beautiful Homeland
    • 2019

      Beyoglu Rapsodisi

      • 456 stránok
      • 16 hodin čítania
      3,8(37)Ohodnotiť

      Dostluk… Üç farklı yaşam tarzının birleştiği bir nokta Orta yaşı geride bırakmış, tüm yaşamları Beyoğlu’nda geçmiş üç arkadaş; Selim, Kenan ve Nihat. Selim’in ağzından dinlediğimiz hikâyede üç arkadaşın, Kenan’ın ölüm deneyiminin ardından değişen hayatları ele alınıyor. Hayatını –yeniden– anlamlı kılmak için çırpınan Kenan, içine girdiği çukurun farkında değildir. Beyoğlu’nda bir gayya kuyusu Beyoğlu Rapsodisi yıllarca çekilmiş birçok fotoğrafın üst üste geçmiş bir hali adeta, sürekli kendini yenileyen Beyoğlu’nun santim santim çekilmiş dinamik bir panoraması. Ahmet Ümit İstiklal Caddesi’nin orta yerinde duran, üstünden atlayıp geçtiğimiz, sırlar ve acılarla dolu bir gayya kuyusunu başarıyla tasvir ediyor.

      Beyoglu Rapsodisi
    • 2019

      Kar Kokusu

      • 296 stránok
      • 11 hodin čítania
      3,6(33)Ohodnotiť

      Dünya fikirlerle bölünmüş bir halde. Derin bir şüphe, korku, ajanlar, köstebekler, yasaklanmış fikirler… Hayallerinin ülkesinde acı bir gerçekle karşılaşan idealist insanlar. Devrim hayallerinin ısıtmaya yetmediği bir soğuk savaş… Karlar içinde biblo güzelliğinde bir şehir. Kendilerini kanlı bir serüvenin içinde bulan Türkiyeli devrimciler… Açık pencerelerden içeri kar kokusu sızıyor. Ahmet Ümit’in klasikleşmiş ve otobiyografik öğelerle bezeli polisiye romanı Kar Kokusu, Türkiye’nin en karanlık günlerinde, tüm devrimcilerin cennet gözüyle baktığı Moskova’da geçiyor. Usta yazar bir yandan dönemin keşmekeşine ışık tutuyor, bir yandan da nefes nefese bir gerilimin ortasında okura sürükleyici bir deneyim yaşatıyor.

      Kar Kokusu
    • 2019

      Istanbul Hatirasi

      • 632 stránok
      • 23 hodin čítania
      4,2(75)Ohodnotiť

      Yedi tepeli şehre çökmüş kasvet yüklü bir bulut, son nefesini vermiş yedi kurban… Tarihî yarımadada işlenen sıra dışı bir cinayet, Başkomser Nevzat’ı harekete geçirir. Katil, avcuna antika bir sikke bıraktığı kurbanın cesedi üzerinden çözülmesini istediği bazı mesajlar vermiştir. Aynı cinayet ritüelinin parçası olmuş kurbanlar peşi sıra gelir; tüm kurbanların elinde bir sikke vardır ve her biri şehrin parlak dönemlerinde yaşamış bir imparatorunun döneminden kalma tarihi bir yapının önüne bırakılmıştır. Kurbanların ortak özelliği, İstanbul’a olan ihanetleridir. Peki katilin özelliği nedir? Şehrimizle birlikte yitirdiklerimize, birbirimize bakıyorduk. Byzantion, Konstantinapol ve İstanbul… Sahipleri, sakinleri değişse de, yeni isimler edinip farklı karakterlere bürünse de değişmeyen bir şey var tarihi yarımadada; eskimeyen güzelliği. Ahmet Ümit İstanbul Hatırası’nda artık tehdit altında olan bu güzelliği merkeze alıyor ve yüksek gerilimli polisiyesiyle okuru hipnotize ederken aktardığı tarihi bilgilerle İstanbulluluk bilincini de canlandırmaya çalışıyor.

      Istanbul Hatirasi
    • 2019

      Gün gelir anımsar bizi bu sokaklar. Dar kaldırımların gölgelerimizi özleyeceği tutar. Ağaçların gövdelerindeki o eski yara depreşir. Lambaların ölgün ışıkları biraz daha kederlenir. Bir kız yürür yanı başımda Seke seke bulutların üzerinden. Bir serçelerde vardır bu telaş, Bir de onun küçük ellerinde, Bizim işimiz deniz mavisi çakıp, karanlık yakmak.

      Sokagin Zulasi
    • 2018

      Acıyı gördüm. Gözlerinin ortasında bir çiçek gibi büyüyen irisin önce ağır ağır büzülmesini, ardından çığlık gibi ansızın patlamasını gördüm. Titreyen dudaklar, bal mumuna dönüşen yüzleri, çöken yanakları, irileşen elmacık kemiklerini, birer mağara gibi derinleşen göz çukurlarını, kurumuş ağızların içinde pelteleşen dilleri gördüm. Anladım ki benliğimizin farkına vardığımız an, acının pençesinde kıvrandığımız andır. Çığlık değil, ürperiş değil, evet, nereden geldiğini bilmediğim o vahşi iniltiyi kalbimin derinliklerinde duydum. Soluksuz kaldım, boğazım kupkuru, alnım ateşler içinde, tuhaf bir hülyaya kapılmışım gibi sürüklendim o dipsiz boşlukta. Hayatın en karanlık sırrıyla yüzleştim. Karanlığın her aşamasından geçtim, akan kanın sesini duydum, ölümün serinliğini damarlarımda hissettim. Geçmişin kamburunu çoktan söküp attım sırtımdan. İnsanın insanı öldürdüğü o ilk ânı gördüm, katilin zafer haykırışını, kurbanın korku çığlığını işittim. Her an uyanmaya hazır o muhteşem dürtüyü bastırmak, insanlığın en masum haline, en saf doğasına dönmemek için yıllarca ihanet ettim kendime. Kendimle birlikte bütün dünyayı da kandırdım. Neredeyse başaracaktım ama bırakmadılar, benim adıma onlar öldürmeye başladılar. İşte bu yüzden geri döndüm…

      Kirlangic Cigligi